Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Ankara Valisi Vasip Şahin ile birlikte Ankara Atatürk Lisesini ziyaret etti.
Ziyaret kapsamında, bayrak törenine katılan Yılmaz ve Bakanlar, öğrencilerle sohbet etti, öğretmenler odasında öğretmenlerle görüştü.
Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, çocukları geleceğe hazırlayan, gönül dünyasını aydınlatan öğretmenlerle bir araya gelerek sohbet etme imkânı bulduklarını söyledi.
Eğitim camiasına yönelen her türlü şiddeti ülkenin geleceğine yapılan bir saldırı olarak gördüklerini ve en güçlü şekilde kınadıklarını vurgulayan Yılmaz, İstanbul'da 7 Mayıs'ta odasında uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden eğitimci İbrahim Oktugan'a Allah'tan rahmet; kederli ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim camiasına başsağlığı diledi.
Yılmaz, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ü ve görevi esnasında şehit olan öğretmenleri minnetle, şükranla yâd etti, emekli veya görevi başındaki tüm öğretmenlere de sağlıklı, huzurlu ömürler diledi.
Hazreti Muhammed'in "Ben ancak bir muallim olarak gönderildim." sözleriyle toplumda şiddetin yerine şefkati, nefretin yerine merhameti inşa ettiğini hatırlatan Yılmaz, "Bizim medeniyetimiz bir merhamet medeniyetidir." dedi.
Şiddetin özellikle öğretmenlik, doktorluk gibi "kutsal görevler" ifa edenleri hedef almasını affetmenin asla mümkün olmadığını belirten Yılmaz, eğitimin esas itibarıyla şiddete başvurmadan konuşabilmenin, yaşayabilmenin, sorun çözebilmenin yollarını, yöntemlerini de gösteren çok kutsal bir faaliyet olduğunu anlattı.
Taslak kanun, özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenleri de kapsıyor
Yılmaz, öğretmenlere şiddet olaylarını önleyecek, daha fazla caydırıcı olacak, faillere yönelik cezaları arttıran bir yasal düzenlemenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla gündemlerinde olduğunu bildirerek şöyle devam etti:
"Soruna köklü ve kalıcı çözüm için hazırlıklarını zaten sürdürmekte olduğumuz Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda öğretmenin güvencesini güçlendirici bir çerçevede hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Meclis'teki grubumuzla istişare içinde hazırlanan taslak metin, önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisimizin gündemine getirilecek ve takdirlerine arz edilecektir. Taslak, eğitimcilere karşı şiddetin doğrudan tutuklama sebebi sayılarak bu fiilleri işleyenlere tutuksuz yargılanma yolunu kapatmayı öngörüyor. Bu fiilleri işleyenlerin hapis cezalarının ertelenmesinin engellenmesini öngörüyor ve bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini içeriyor. Bununla birlikte, özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin, görevleri sebebiyle kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisiyle aynı şekilde korunması yine teklif edilen hususlar arasında."
Siyasi parti farkı ayırt etmeksizin milletvekillerinin Meclis'te bu düzenlemeye sahip çıkacağına ve düzenlemenin en hızlı şekilde yürürlüğe gireceğine inandığını vurgulayan Yılmaz, sivil toplum kuruluşları, öğrenci velileri ve medya organları başta olmak üzere eğitimin tüm paydaşlarını şiddete karşı farkındalığı ve duyarlılığı arttıracak şekilde bu çalışmalara destek olmaya davet etti.
"Değişen ihtiyaçlara göre eğitim faaliyetlerimizin güncellenmesi çok kıymetli"
Yılmaz, sadece öğretmenlerin değil; velilerin, kurumların, medyanın, bütün kesimlerin bu konudaki katkısını çok değerli bulduklarını dile getirerek, "Rehber öğretmenlerimizin çalışmaları, okullardaki sosyal aktiviteler, değişen ihtiyaçlara göre eğitim modelimizin, müfredatımızın, eğitim faaliyetlerimizin güncellenmesi çok kıymetli. Nitekim Sayın Bakanımız da bu konuda yeni eğitim modeli konusunda çalışmaları olgunlaştırmış durumda." diye konuştu.
Çocukların başarısının önemli olduğunu, ancak huzur ve uyum içinde bir hayat yaşamanın başarıdan daha önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, tüm meslek gruplarında şiddetin her türüyle mücadele etmeye kararlılıkla devam edeceklerinin altını çizdi.
Öğretmenlerin mesleklerini icra edecekleri en rahat ve en güvenli ortamı sunmak için bütün kurumlarla gece gündüz çalışacaklarını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
"Ülkemizde huzur ve güven ortamı, birlik ve beraberliğimiz her şeyin üstünde. Sorunlar elbette yaşanacak. Bu kadar büyük bir camiadan, milyonlarca öğrenciden bahsediyoruz. Önemli olan dayanışma içinde, çocuklarımızın, toplumumuzun geleceğini düşünerek, el birliği içinde bu sorunlarla mücadele etmek. Bir daha inşallah, böyle elim hadiseler yaşamayız, görmeyiz, duymayız. Bütün gayretimiz bunun için olacaktır. Cenabıallah tekrar böyle acılar göstermesin. Birliğimizi, beraberliğimizi, huzurumuzu daim eylesin."